Yazılar

Eşinizi Seviyorsanız Onu Sabah Namazına Kaldırın

islami kına gecesi fiyatları 0542 511 12 11

islami kına gecesi fiyatları 0542 511 12 11

Şu dünya hayatında bir Müslüman erkek için İslam’ı yaşama konusunda kendisine yardımcı olan sâliha bir hanım dünyanın en hayırlı nimeti olduğu gibi, aynı özelliği taşıyan ve hanımına İslam’ı yaşaması için yardımcı olan sâlih bir koca da kadın için dünyanın en hayırlı nimetidir. Çünkü Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki : “Sahip olabileceğiniz en hayırlı dünya nimeti: Zikreden bir dil, şükreden bir kalp ve insanın imanı doğrultusunda İslam’ı yaşamasına yardımcı olan bir hanımdır.” (Tirmizi)

Gerçek sevgi, evlilik yıldönümlerini unuttuğu için eşlerine darılanların değil, günlerdir sabah namazına kaldırmayı unuttuğu için eşlerine gönül koyanların sevgisidir. Gerçek sevgi, eşini cehennem ateşinden korumak için çırpınanların, sabah namazına kalkamayan eşi için üzülenlerin, dertlenenlerin sevgisidir. Gerek sevgi, her gün gözünün önünde namazlarını terk ederek Allah’ın rızanı kaybeden eşleri için endişelenenlerin sevgisidir.

“Sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında gece ve gündüz melekleri şahit olarak bulunur.” (İsra, 17/78) ilahi talimatında belirtildiği gibi, birbirlerini sabah namazına kaldıran eşler, hem namazlarına hem de birbirlerine olan sevgi ve muhabbetlerine melekleri şahit tutan eşlerdir.

Eşlerini sabah namazına kaldıranlar, onlara dünyanın en kıymetli hediyesini vermiş olurlar. Çünkü Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki : “Sabah namazının iki rek`at sünneti, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır.” (Müslim)

Yıllardır evli oldukları halde birbirlerine namaz konusunda nasihatte bulunmayan ve bir kez olsun eşlerini sabah namazına kaldırmayan kadınların ve erkeklerin sevgisi sadece bu dünya ile sınırlıdır. İslam’ı yaşama hususunda ve özellikle de namaz konusunda birbirlerine destek olan eşler, evlerinde oturdukları yerden Peygamber duası alan eşlerdir. Çünkü Rasûlullah (s.a.s) buyuruyor ki: “Geceleyin kalkıp namaz kılan, karısını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah merhamet etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah merhamet etsin.” (Ebû Dâvûd) “Gece birbirlerini uyandırarak namaz kılan kadınlar ve erkekler, Allah’ı çok anan erkekler ve Allah’ı çok anan kadınlararasına yazılırlar. (Ebû Dâvûd)

Sabah ezanı okunurken uyuyan eşine “Hadi bakalımk, sen bu evin erkeğisin, kalk! Sabah namazını camide cemaatle kıl” diyen, eşinin uykusu ağır basarsa “Bak Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki: “Münafıklara en ağır gelen namaz; yatsı ve sabah namazlarıdır. Eğer insanlar, bunlarda ne büyük mükâfatlar olduğunu bilselerdi sürünerek dahi olsa bu namazlarda camiye giderlerdi” (Ebu Davud)” diyerek eşini teşvik eden, nasihat eden ve camiye uğurlayan kadın, Efendimiz’in ( s.a.s) övdüğü ve dua ettiği kadındır. Eşi mescide gidemezse, “Geç bakalım öne, bir imamlık yap da hiç olmazsa evde cemaat yapalım” diyen kadın, eşini gerçekten seven Sâliha kadındır.

Sabah ezanı okunurken uyuyan hanımına “Hadi bakalım hanım, kalk! Sabah namazı vakti geldi” diyerek hanımını uyandıran, eşinin uykusu ağır basarsa “Kalk hanım’ Bak Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki: “Kim sabah namazını kılarsa Allah’ın himayesi ve koruması altındadır” (Müslim) ailemizi bugün Allah’ın korumasından mahrum etmeyelim” diyerek eşini teşvik eden erkek, hanımını gerçekten seven sâlih bir erkektir

Abdulaziz KIRANŞAL

kendinizi eş olarak alır mıydınız?

 20170821_221355
 Hanımlar!!
Eğer erkek olsaydınız kendinizi eş olarak alır mıydınız?
Şu anki eş halinizi göz önüne alarak cevaplayın. Eşinizle ev haliniz; iletişiminiz, konuşmanız, yürüyüşünüz, bakışınız, güler yüzünüz, ev içi giyiminiz, kuşamınız, harcamalarınız, kendi öz bakımınız, eşinize sunduğunuz görsellik ve cinsel hayatınıza verdiğiniz değer yani kadınlık yönleriniz ve bir problem çıktığında tavrınız, kocanıza karşı tutumunuz, gösterdiğiniz saygı, insanlık yönleriniz; yani ona ve ailesine verdiğiniz değerle hepsini bir arada kendinizi bir gözden geçirerek cevap verirseniz kendinizle ilgili daha doğru değerlendirme yapmış olursunuz. Erkek olsaydınız, karşınızda da şu anki halinizle kadın olarak siz duruyor olsaydınız kendinizi eş olarak ister miydiniz?
Eksiklerinizin farkında mısınız, farkındaysanız düzeltmek için neler yapıyorsunuz?

Beyler!!!
Eğer kadın olsaydınız kendinizi eş olarak alır mıydınız?
Şu anki eş halinizi göz önüne alarak cevaplayın. Eşinizle iletişiminiz, ona karşı tavırlarınız, kendinize ve eşinize verdiğiniz değer, kendi öz bakım ve ev içi giyiminiz ve tavırlarınız, cinsel hayatınızda ona verdiğiniz değer, erkek olarak duruşunuz, ailenin sorumluluğunu üstlenişiniz, eşinizin ailesi ile ilişkileriniz, eşinizin maddi ihtiyaçlarını karşılamada tutumunuz, onun beklentilerine karşı tavrınız, onun sevgi ve şefkat isteğine verdiğiniz cevap, erkek olarak ona verdiğiniz güven…hepsi bir arada kendinizi bir gözden geçirerek cevap verirseniz kendinizle ilgili daha doğru değerlendirme yapmış olursunuz. Kadın olsaydınız, karşınızda da şu anki halinizle koca olarak siz duruyor olsaydınız, kendinizi eş olarak ister miydiniz?
Eksiklerinizin farkında mısınız?
farkındaysanız düzeltmek için neler yapıyorsunuz?

Bekarlara ise şöyle sorayım.
Siz karşı cins olsaydınız kendinizle evlenmek ister miydiniz?
Cevabı evlendiğinizde eşinizi nasıl bir kadın ya da erkek bekliyor onu düşünerek verebilirsiniz. Bir kadın ya da erkek olarak ona nasıl bir eş olacağınızı düşünüyorsunuz? O sizde neleri bulacak? Sizi neden alsın ya da istesin? Ona nasıl bir eş olacaksınız? Karşıya geçip kendinize bakın. Hangi yönlerinizle kendinizi almak hangi yönlerinizden kaçmak isterdiniz?
İnsan hep beklentilere odaklanıyor, bulamayınca hayal kırıklığı ile öfke biriktiriyor. Oysa beklentiler bir tarafa bırakılıp herkes eşine ne verdiğine, ona nasıl bir eş olduğuna ya da olacağına odaklansa çok daha mutlu yuvalar olur diye düşünüyorum.

Yazar :
Sema Maraşlı

Evlilik Görüşmesi Nasıl Olmalı?

Evlilik görüşmesi nasıl olmalı

İslami Düğün, Dini Düğün Organizasyonlarımız Hakkında Bilgi Almak için Tıklayın..

Sokak kıyafeti değilse de, bedeni teşhir eden bir kıyafet olmamalıdır; ortası olan bir kıyafetle çıkmalıdır.

İki gencin evlilik maksatlı görüşmesi evvela, halvet hâlinde olmamalıdır. Muhakkak yanlarında üçüncü bir kişi çocuk da olsa bulunsun.

İlk ve en önemli husus, birbirlerinin fiziğini beğenmeleridir. Önce bedenler uyuşmalıdır. Bu beden uyuşmasından taviz verilmemelidir. Cemaati iyi olması, ailesinin kalitesi diğerlerini yok saymaya yetmez. Evlenecek olan bedenlerdir, cemaatler değildir.

Sonra da beklentiler üzerinde konuşulabilir. Beklentileri de, konuşulabilirler, konuşulamazlar olarak ikiye ayırabiliriz.
Yaşanılacak şehir, ortam, konuşulabilir.
Sosyal ortam konuşulabilir.
Çok da konuşarak işi sulandırmamak gerekir.
Konuşmaktan çok kimlik araştırması yapmak gerekiyor

Nureddin YILDIZ


Nişan ve Kına Gecesi organizasyonlarımız hakkında bilgi almak için tıklayın

Evlenmek düşüncesiyle görüşecek olan tarafların yanında, mutlaka üçüncü bir şahıs hazır olmalıdır. Aksi halde “halvet” olarak tabir edilen “başbaşa yalnız kalma” söz konusu olur ki, bu caiz değildir. Bu görüşmenin içine konuşma, sohbet etme, tarafların birbirlerinden talep ve isteklerini dile getirmeleri de girer. Çünkü gerek konuşmadaki tutukluk veya kekemelik, gerekse ses tonu; tarafların düşünce ve kültür seviyeleri daha çok konuşunca açığa çıkar.

Bu görüşme ve konuşmalardan bir müddet sonra, tarafların birbirleri hakkındaki kanaat ve intibaları belli olur. Çok geçmeden kararlarını bildirirler. Dinî müsaade bir defalık görüşme için vardır. Üç-beş defa görüşme hem ciddiyetten uzaktır, hem de kurulacak ailenin sağlığı açısından bir faydası yoktur.

Bu meseleye Şâfiî mezhebinin bakışı, aile müessesesinin vakar ve ciddiyetini göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Evlenmek isteyen kişinin, talip olmadan önce kıza bakması gerekir. Bundan kızın ve ailesinin haberinin olmaması lâzımdır. Bu şekilde davranmak kızın ve ailesinin şerefi açısından daha münasiptir. Eğer kızı beğenirse talip olur, böylece kız da, ailesi de incinmemiş olur. Makul ve tecrübeye şayan olan görüş de budur. Kızın izni olsun olmasın, bakmanın caiz olduğunu gösteren hadis-i şerifler de bu görüşü teyid etmektedir.

Nikâha kadar bundan sonraki görüşmelerde, herhangi yabancı bir kadına bakmada olduğu gibi, şehevî bir duygu taşımamak kaydıyla bakmakta bir mahzurun olmadığı açıktır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet

 


İslami Düğün, Dini Düğün Organizasyonlarımız Hakkında Bilgi Almak için Tıklayın..

Evlilik görüşmesi

Sual: Müslüman bir erkekle kız evlenmeden önce, aralarındaki görüşmeler nasıl olmalı, neler konuşulmalı ve neler sorulmalı? Bunların yanında, başka bir kimsenin olması gerekir mi?
CEVAP
Kızla erkeğin oturup pazarlığa girişmeleri doğru değildir. Yani sünnet olan o görüşme, pazarlık yeri ve zamanı değildir. Birbirine uygun olup olmadıkları, zaten aileler arasında konuşulur, sorulup araştırılır. Her bakımdan evlenmeleri uygun görülürse, kızla oğlanın görüşmesi ondan sonra olmalıdır. Namaz kılıyor mu, yeterli geliri var mı, hangi okulu bitirdi, mizacı, huyu nasıldır, ehliyeti var mı, oğlan annesiyle mi oturacak gibi öğrenilmesi istenen şeyler, daha önce aileler arasında konuşulup halledilir. Yani aileler, akrabalar araştırıp, evlenmeye mani halleri olmadıkları meydana çıktıktan sonra, gençlerin, fiziki olarak birbirini görmeleri sağlanır. Bu da kısa olabilir.Görüşme, halvete mani olacak şekilde olmalıdır. Mesela, odanın kapısı, hafif aralıklı olmalı veya kızın mahrem bir erkek akrabası bulunmalı yahut erkeğin mahrem bir kadın akrabası olmalı. Mesela annesi, bacısı, halası, teyzesi, ninesi olabilir. Kızın veya oğlanın babası da, içeride durabilir.Oğlanla kız birbirlerinin dengiyse, buna büyüklerin tavsiye ve tecrübeleri de eklenince, artık ince eleyip sık dokumak uygun olmaz.Eskiden, çocuklarını evlendirecek olanlar, büyük bir zata sorarlar, o da, uygun dedikten sonra evlendirirlermiş. Zamanla, sormadan iş yapıyor denilmesin diye sormalar başlamış. Uygun denmesine rağmen, (Kız istemiyor, oğlan beğenmiyor) diyerek o zatın sözüne uymuyorlarmış. Bu aileler, tekrar, (Başka bir talip var mı) diye sordurunca, o zat da, (Bizim bulduğumuzu beğenmiyorlar, kendileri at pazarından baksınlar) dermiş.

Şu hâlde, kime danışıyorsak, söz dinleyeceksek danışmalıyız, dinlemeyeceksek hiç danışmamalıyız.

Evlilik görüşmesinde
Sual: Taraflar, yakınları tarafından gerekli araştırmayı yapıp, karar verme safhasındayken, sünnet olan evlilik görüşmesinde, her iki taraf, neler konuşur, neler yapar?
CEVAP
Sadece görünüşüne, konuşmasına, sağır, dilsiz, kör, topal, çolak gibi bedenî bir kusurunun olup olmadığına bakılır. Orada evlilik pazarlığı yapılmaz. Ben şunları isterim gibi şeyler söylenmez. Onlar daha önce yakınları tarafından konuşulup karara bağlanır. Evlilik görüşmesinde, her iş bittikten sonra, sadece görünüşe bakılır.

kaynak: dinimiz islam sayfası

Nikahın Bölümleri

Nikahın bölümleriİSLAM’DA NİKÂHIN RÜKÜNLARI

Nikâh sözcüğü Arapça “nekeha” fiilinden bir mastar olup erkeğin kadınla evlenmesi ve onunla cinsel temasta bulunması anlamına gelir. Bu sözcüğün “evlilik akdi” anlamı mecaz, “cinsel temas” anlamı ise gerçek anlamdır. Bir fıkıh terimi olarak nikâh; şer’an evlenme engeli bulunmayan bir kadının, cinsel yönlerinden yararlanmayı erkeğe mübah kılan rizaî bir akittir.[39]

Nikâhın Rükünleri

 

Bir şeyin varlığı kendi varlığına bağlı olan ve onun yapısından bir parça teşkil eden ana unsura “rükün” denir. Evlilik akdi için “icap ve kabul” bir rükündür. Çünkü evlenme akdinin varlığı tarafların bu evliliği karşılıklı olarak kabul etmesine bağlıdır. Evlilik akdinde şahitlerin bulunması, akdin şartıdır.

Hanefilere göre evlilik akdinin rükünleri icap ve kabulden ibarettir. Çoğunluk mezhep imamlarına göre ise evliliğin rükünleri dört tane olup siyga (icap ve kabul), kadın, koca ve evlenecek kadının velisidir.  Evlilik akdinin konusu, yani eşlerin bu evlilikten gayeleri, birbirinin cinsel yönlerinden yararlanmadır. Bu yüzden yalnız ev hizmetlerini görmek üzere yapılacak bir akit bir “iş sözleşmesi” olabilir. Nikâh akdinde karı-koca hayatının yaşanması asıldır. Mehir, evliliğin kendisine bağlı olduğu bir rükün değil nafaka gibi evliliğin hükümlerindendir.

İcap, evlenme akdi taraflarından birisinin ilk olarak yaptığı tekliftir. “Benimle evlenmeyi kabul et!” teklifine, karşı tarafın “Kabul ettim.” şeklindeki cevabı “kabul” niteliğindedir. Burada ilk teklifin karı veya koca tarafından yapılması sonucu etkilemez. İlk teklif icap, ikincisi kabul niteliğindedir. Çoğunluk İslam fakihlerine göre icap, kadının velisi veya vekili tarafından erkeğe yapılan evlendirme teklifidir. Kabul ise kocanın bu teklife verdiği olumlu cevaptan ibarettir.[40]